Vücudumuzun tüm işleyişinin devam etmesi için iç ısısının 36 illa 37 derece arasında olması gerekiyor. Bu ısının altına düşüş ise vücut tarafından fark edilerek direk olarak savunma mekanizması gelişmeye başlıyor. Vücut ile olarak kendi besinin oluşturarak ısınma için gereken önlemi alırken daha da soğuma durumunda ise kan damarlarında küçülme meydana geliyor. Titreme ise bu durumda gözle görülen bir durumdur. Isının düşüşü devam ettiğinde ilk el ve ayak parmakları sonrasında ise burun ve kulaklar etki alanına girip daha sonra kalp ve beyin etkilenmeye başlıyor.
Isı Düşmeye Devam Ederse
Vücut ısısının düşmeye devam etmesi sonrasında titreme sona erer. Bu ise artık bedenin yorgun düştüğünün göstergesi olup kötüye işaret olarak görülebilir. Bilim adamları hala donarak ölmenin yumuşak bir ölüm olup olmadığı konusunda emin olmasa da beyin fonksiyonlarının karmaşık hale geldiği ve en son olarak ise kalbin dakika da sadece iki kez kan pompaladığı biliniyor. Nabzın düşmesi ve kan dolaşımının durması ile ölüm hızlanır.